Kirazlı Monastery in Erdek

Kapıdağin derinliklerinde saklanmış mükemmel doğa içerisinde mükemmel bir tarih yatıyor.

Kapıdağ da görülmesi gereken muhteşem bir manastır. 1895 yılında inşa edilen bu manastır 99 odalı olup, 1922 yılında kaderine terk edilmiştir. Doğa bakir ve tablo gibi..Erdek e gelenlerin mutlaka görmesi gereken yer. Yürüyüş yapabilir doğayı yeniden keşfedebilirsiniz

Milattan önce 5000 - 6000 yıl öncesine dayanan tarihiyle, ortadoks cemaatinde ki önemiyle bilinen Kirazlı Manastırı Kapıdağ Yarımadası coğrafyasına gelen herkesin görmesi gereken biryer.Ulaşımı kişisel araçlarınızla sağlayabilirsiniz yani toplu ulaşım söz konusu değil.Otomobilinizle Bandırmadan Erdek istikametine giderken Kapıdağ Yarımadasına girdiğiniz, Erdek e yaklaştığınız sırada Belkıs, Yapıcı, Baklıpınar dönüşünden sol tarafa dönerek devam edebilirsiniz. Dönüşten itibaren 16 km. lik mesafede ancak zaman olarak yaklaşık 45-50 dakika sürwn bir seyahat sizi bekliyor. Yolun 1/3 i asfalt köy yoluyken diğer 2/3 ü stabilize. Stabilize yol zemini tüm araçlar için uygun iken yol etrafında ki ağaçların sıklığı ve yola taşması nedeniyle otobüslerin gidebilmesi için pek uygun değil. Motosikletle gidecek sürücüler için orta zorlukta bir yol.Yolda pek fazla yönlendirme levhası bulunmamakta. Telefonlar Manastıra yaklaştıkça çekmemeye başlıyor. Bu nedenle navigasyon uygulamanız sonlara dopru çalışmayabilir. Önceden yüklenebilen haritalara sahip navigasyon kullanmanız iyi olur.Manastır çevresinde yaz kış kamp yapan doğa severler görebilirsiniz.Kamp için elektrik, tuvalet ve duş olmamakla beraber doğal güzelliği harika.Manastırın alt tarafında Kirazlı Şelalesi var.Yaklaşık 40-45 dakikalık bir yürüyüşle şelaleye ulaşabilirsiniz.Şelale dışında daha bir çok doğa yürüyüşü rotası mevcut.Ziyaret tarihiniz kestane zamanına denk gelirse bolca kestane toplamak için yanınızda mutlaka torba bulundurun.

Kapıdağ yarımadasında çok güzel bir tarihi yapı.Strabon, Kyzikos’un ardındaki Dindymon Dağında ana tanrıçaya adanmış. Ortodoks geleneğine göre de manastır eski bir tapınağın yerinde kurulmuştur. Eskiden yöredeki Rumların dini merkezi olan manastır Havari Lukas’ın eseri olduğuna ve mucizeler yarattığına inanılan Panagia Faneromeni (Faneromeni Meryem’iikonasından medet uman binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyordu.Şimdiyse bu ünlü ikona İstanbul’da Fener Rum Patrikliğinin katedralinde sergilenmektedir. 1922 yılında terk edilen manastır ağaçların arasında kaybolmuştur. İyice yaklaşmadan kendini göstermez. 1895 yılından inşa edilmiş 99 odalı görkemli binasından geriye yüksek duvarlarla, büyük oranda yıkılmış bir kilisenin kalıntısı ulaşmıştır Kiralı Manastır çevredeki tabiatın güzelliği, hemen yanından geçen suyun ve doğanın güzel sesleriyle birleşince sanki oraya özgü müzik çalıyormuş duygusu uyandırmakta.Bandırma-Erdek asfaltına 17 Km uzaklıkta bulunan Kirazlı Manastırına gitmek için Bandırmadan gelişe göre Düzler mahallesinin içinden saga girilir. Kyzikos kalıntılarının yakınından geçilerek, Belkıs köyü içinden yukarı devam edilir. Yukarıyapıcı köyüne varınca köye girmeden sağa ayrılan yoldan devam edilir. Yukarıyapıcı göletine varmadan sağa ayrılan yola devam edilerek, 2 Km aşağı inince Kirazlı Manastırı kalıntılarına varılır. Manastırdan sola giden yolla devam edilirse Ballıpınar (Kocaburgazköyüne varılır.Ballıpınar’da denize girebilirsiniz. Rüzgar güneyden kuzeye esiyorsa şanslı gününüzdesiniz demektir.

Yol harika fakat kesinlikle arazi aracı ile daha da keyifli olur,hayalinizde olan manastır kesinlikle degil harabe olmus hatta pikni alani olmus iconde mangal ve piknik yapanlar vardi gittigimizde.

Düzlerden girip Belkıs köyünden devam eden zorlu bir yolculuk sonunda varıyorsunuz. Bir süre navigasyon yardımıyla gitseniz de, belli bir yerden sonra telefon çekmiyor ve yönlendirme tabelaları da olmadığından bulmak biraz zor oluyor. Bulduğunuzda bu zorluğa değdiğini anlıyorsunuz. Her ne kadar bir "taş yığını" gibi görünse de, Kapıdağ Yarımadasının yüksek bir noktasında, çevresi asırlık ağaçlarla kaplı, mistik bir yer burası. Ülkemizin hemen her yerinde olduğu üzere, malesef burası da yeterli bakım ve özenden uzak. Etraf piknik yapmaya gelenlerin çöpleri ve çevreye saçılmış mangal külleri ile dolu. Bence buraya gelinmesi gereken en güzel zaman (şu an olduğu gibiyaz sıcaklarının bittiği Eylül sonu Ekim başı.

Tarihi yapı olarak, konumlandırma olarak mükemmel ancak KORUNMAMIŞ ve zamanında etkisiyle bu kadar ayakta kalabilmiş. Asırlık çınar ağaçları, yanıbaşında akan deresi ve mükemmel doğası ile bir an evvel restorasyonun yapılması artık şart olmuştur. Alternatifli birçok ulaşım yolu olmasına rağmen zeminin bozuk olması sebebiyle erişim noktasında güçlük yaşayabilirsiniz.Tabi böylesine güzel yerlere düzgün bir yol ve bakımlı bir ortam şart. Ancak insanoğlunun kolay eriştiği yerde kirlilik fazlaca oluşuyor. Yani iki uç meselesi 😞 Ama Kapıdağı gezmek Manastırı görmenizi tavsiye ederim 👍🏻

Yolu epey zorlu olsa da vardığınızda buna değdiğini hissediyorsunuz. Yol toprak olmamasına rağmen ağaçlar içinde muhteşem bir atmosferi içinde devam ediyor . Kamp için harika bir yer. Gittiğinizde vedalaşmak için zorlanıyorsanız. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

Açıkçası gideceğim yerde eski antik bir yapı beklerken yolun berbat olması ve geriye dönme isteğinin haricinde umutlanarak gittiğim yerin harabe olması ve taş duvardan başka birşey kalmaması üzdü. Emin olun resimdekilerden başka birşey göremeyeceksiniz. Gitmeyi düşünen zamanına ve parasına yazık etmesin tavsiye edilecek bir yer değil.

Çok güzel bir doğa içerisindr yapılmış olan manastırın günümüzde sadece duvarları kalmış. Yolun büyük bölümünü ağaçların arasında toprak yolda geçiriyorsunuz. Fotoğraf çekimi için çok başarılı bir yer. Çevresinde ve yol üzerinde hiçbi konaklama yeri çay ocağı kafe market benzinlik vs dinlenme yeri yok. Doğayla tamamen içiçesiniz. Yol üzerinde çam reçinelerinin nasıl elde edildiğini göreceksiniz.

Dolambaçlı yollardan geçtik ama değdi. Muhteşem bir yer.

Yolu meşakkatli. Ama manzaralı bir yolculuk oldu. Ormanın içinde saklı harika bir tarihi eser. Mutlaka giderken atıştırmalık alıp biraz zaman geçirmenizi tavsiye ederim...

Ana yola 20 km mesafede, yarısı toprak olan bir yoldan ulaşılıyor. Giriş ücreti yok. Zaten herhangi bir tesis de bulunmuyor.

Gidiş yolunda o kadar yolu tırman Erdek orman işletme müdürlüğü personeli olduğunu söyleyen, bir çocuk bizi durdurdu, girişin yasak olduğunu söyledi giderseniz plakayi çekip ceza yazdırma ile tehdit etti, kendisi kimliği ni ibraz edemedi, orman işletme den ismimi sorulabilirsiniz dedi. belin de tabanca , sırtında tüfek, kendimi düşman zannettim. Böyle bir tavır görmedim, elinde giriş yasağı oluğunu dair bir yazı yok ! Kimlik yok ! Nasıl bir yer anlamadım. Geri döndük giriş yapmadık.

Harika ötesi bir yer. Lakin yolları bozuk. Asfalt yapılması gereken bir yer. Doğa ve tabiat mükemmel...

A derelict monstary from the 18th century, I believe. Not an easy destination to get to on foot, but definitely worth the trek

"1922 yılında terk edilen manastır ağaçların arasında kaybolmuştur. İyice yaklaşmadan kendini göstermez. 1895 yılından inşa edilmiş 99 odalı görkemli binasından geriye yüksek duvarlarla, büyük oranda yıkılmış bir kilisenin kalıntısı ulaşmıştır."Erdek istikametinden gidildiği takdirde yaklaşık 8 kilometrelik toprak yoldan geçmek zorunda kalınıyor. Ortalama 20 dakikalık yol boyunca çeşmelere rastlanmakta. El değmemiş doğanın içinden geçmek insana huzur vermekte.Manastır her ne kadar yıkılmış olsa da üç duvarı ayakta vaziyette. Tam bir inziva alanı. Doğası harika.

Atmosferi öyle farklı ki onlarca antik kent gezmeme rağmen hiç birinden bu kadar çok etkilenmemiştim. Sadece duvarları sağlam kalmasına rağmen çok etkileyici. Sürekli esen rüzgarla yaşlı çınar ağaçları dans ediyor adeta. Tüyleriniz sürekli diken diken oluyor...

Doğasıyla muhteşem bir yer. Yolu köy yolu olduğu için bozuk fakat yemyeşil bol oksijenli bir yolculuk sürülüyor. Gidilmesi ve görülmesi gereken doğa harikası bir mekan.

Yyyy

Kendi haline bırakılmış. Gidilip görülebilir. Yol üstünde manzaralı yerler de var ama uzun biraz mesafesi. Yolları biraz bozuk; bir bölümden sonrası asfalt değil, dar ve gidiş geliş virajlı. Çok alçak arabayla sorun yaşarsınız. Yakınında bir de şelale varmış ama çocuklarla olduğumuz için bulamadık. Arabayla gidiş yolu yoktu. Telefon bazı yerlerde çekmiyor.

Yolu biraz problem ama yinede gidilmesi gerekir.

Ailece gidilicek piknik yeri arıyorsanız fena değil ama yolun bir kısmı toprak yol ana asfalt yoldan 20 km içeride su alabiliceğiniz çeşmeler var yol sıkıntılı bilginiz olsun ormanın içinde gizli saklı bir tarih

Yolu bulmak çok zor ... Tabelalar yetersiz kalmış. Ama mekan çok güzel . Herhangibi özel işletme vs yok sessiz sakin ıssız bir yer . Burası restore edilmesi ve halka açılması için reklamı yapılması bir yer olarak düşünülebilir

Yolunuz Balıkesir-Erdek tarafına düşerse Kirazlı Manastırı (Phaneromeni)’nı ziyaret edebilirsiniz. Kapıdağ Yarımadası’nın kuzeydoğu sahiline yakın bir yerdeki manastır ana yoldan 15 km uzaklıkta. Yolun son 9 kilometresinin toprak olduğunu şimdiden söyleyeyim ki gidenler kulağımı çınlatmasın. Ağaçlar arasında kalan duvarlarının heybeti etkileyici. Manastır, eski bir tapınağın yerinde kurulmuş. Kullanılan farklı yapı malzemelerinden ve mimariden bunu anlayabiliyorsunuz.

Yukarıyapıcı köyü girişinden toprak yoldan 5 km civarında gidilerek ulaşılabiliyor ana yolu bırakmadan sağa sola sapmadan gitmek gerekiyor. Manastırda pek bi şey kalmamış ama en az bir kez görülmeli diye düşünüyorum.

Doğa harikası bir yer. Manastır yakın dönem özelliği gösteriyor. Görkemli bir yapı olduğu aşikar. Ulaşılması biraz zor. Yollar alçak araçlar için pek uygun değil. Belirli tabelalar var fakat bazıları çok zor görülüyor. Yürüyüş için ideal bir ortamı var. Kamp yapmayı sevenler için bu bölge güzel. Kamp yapayım hem doğayı göreyim yanında da tarihi yapılar olsun göletler olsun derseniz bu bölge çok ideal.

Muhteşem bir yer. Yolu oldukça kötü ama değiyor. Bir de manastırın ortasında mangal yakanlar olmasa daha iyi olur tabi.

Bandırmanın antik yerlerinden biri olan Kirazlı Manastırı bandırma halkına çok güzel yerler sunuyor. Şaleleri ve piknik alanı ile güzel ve doğayla yaşabileceğiniz imkan sağlıyor, bandırmaya gelenler burayı kesinlikle ziyaret etmeli. Kestaneler ve mantarlar sizi bekliyor.

Yol problemli ancak doğada mutlak sessizlik içinde gözlerden uzak oturabileceğiniz, kendinizi dinleyebileceğiniz bir yer. Manastırı yapanların neden burayı tercih ettiğini anlıyor insan...

Yemyeşil ormanın arasından Manastıra giden yol, yolun sonunda terk edilmiş gibi görünen Kirazlı Manastırı... Terk edilmiş gibi; çünkü ne korumaya alınmış, ne de etrafında içecek ve yiyecek alabileceğiniz bir yer var.Yol üzerinde çok fazla tabela vs yok, internet birçok yerde çekmiyor, yiyecek ve içeceğinizi yanınıza almanızda fayda var.Yakınlarda şelale var, ayrıca doğa yürüyüşü için çok güzel. Bol bol fotoğraf/video çıkar.

Manastıra Erdek tarafından gittim yolun 12 km kadarı toprak yol ve tozluYol manzarası güzel çogu yer kestane agaçları ile kaplıYol üzerinde ki ( resmini koydumçeşmenin suyu oldukça güzel. Giderken boş şise dabacana vb götürünManastıra gelince sadece duvar kalıntıları kalmışResterasyon çalışması yapılmamışOturup dinleneceğiniz bir yer yokTelefonlar oldukça zayıf çekiyor internet 2G düşüyor4-5 km İleride ormanlı şelalesi var fakat internet zayıf olduğu ve navigsyon net çekmediği den gidemedimNavigasyonu ayarlayın çıkın çogu yerde tabela yok

Within mountains peaceful historic place

Kirazlı Manastırı’na toprak yoldan ulaşabiliyorsunuz. Ancak ulaşımı zor olarak değerlendiremeyeceğim. Ulaşımın zor olmasını bu tür alanların korunması için bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Buna rağmen bölge aşırı kirletilmiş. Manastıra gelince bölgede yaşıyorsanız beklentinizi çok yükseltmeden görmenizi öneririm.

Yolu arabalar için epey tozlu ve inişli çıkışlı. Erdek üzerinden yaklaşık 1.5 saat sürüyor. Manastır kendi halinde bir taş yığını gibi. Gittiğim gün yapılan bir platform çalışması vardı. Mekanla ilgili bilgi yada tabela bulunmuyor. Tek sinir bozucu yanı hemen yakınındaki tarihi agaclarin üzerine yazılan şehir ve insancik isimleriydi.

Gidecekler baştan söylemeliyim ki yol bozuk bir toprak yol ve uzun. Ben gidişte Erdek tarafından gittim yol çok kötüydü. Dönüşte Ballıpınar tarafından döndüm o taraf diğer yola bakarak daha iyi . Yolu geçtim manastırda yapı olarak iyi değil bakımı az yollar zaten kötü bence o kadar yol çekilmez önerim gitmemeniz.

Ballipinar koyunden gidiliyor ve koy merkezinden 6 km uzaklikta. Yol komple toprak yol. Toz olmasi disinda genel olarak iyi. Biz yola motorla girdik, yer yer cukurlar vardi ama genel olarak iyiydi. zaten oldukca da zevkli. Ormanin icinden dereyi takip ederek gidiyorsunuz. Yol uzerinde selale var ancak biz goremedik. Sonra bir dort yol agzi gibi bir yere geliyorsunuz. Burda dogru yolu secmelisin hemen 200-300 metre sonra manastir geliyor. Manastir harabeye donmus ve doga onu ele gecirmek uzere. Ama doga ele gecirmeden bizim milletin copleri ikisini de ele gecirebilir.Bazen insanlara sasiyorum. Bu koyde yasiyorlar ve burasi onlarin. Bizim insanimiz hayvansa,butun oturan ballikaya teyzelerine sesleniyorum amcalarina sesleniyorum niye siz evinizi temiz tutturmuyorsunuz? Niye siz evinizi temizlemiyorsunuz? Niye evinizi pisletenlere kizmiyorsunuz?Koyunuzden gecerken bizi dugununuze davet etcek kadar iyi insanlardiniz. Lutfen doganiza SİZ sahip cikin.

20-25 dk toprak yolda gittik.sakin asfalt yol yapılmasın çünkü ne kadar rahat gidilirse çevre o kadar kötü olacak. Bu kadar zor ulaşım olmasına rağmen etraf hep çöp. Yol Erdek tarafından gidince daha uzun sürüyor. Ballı Pınar tarafı daha kısa sürüyor fakat Ballı Pınar yolundan iki defa çok kısa mesafede ince bir sudan derenin içinden geçiyoruz (resimlerde geçtiğimiz dere var ). Kirazlı manastırı çok güzel tarihle iç içe hissediyorsunuz. Define aramak için mi bilmiyorum ama iç kısımda ağacın altını oymuslar çok derin bir çukur vardı orayı görünce çok şaşırdım. Bakımsızlıktan sadece duvarlar kalmış. Yinede gidip görmeye değer bir tarihi eser.

19. yüzyılda inşa edilen Kirazlı Manastırı, Kyzikos Antik Kenti‘ndeki ana tanrıçaya adanan bir tapınağın üzerine inşa edilmiş. Sonrasında bölgedeki Rumlar tarafından dini merkez olarak kullanılmış en çok. Mübadeleden sonra terkedilmiş. Günümüzde Kirazlı Manastırı‘ndan geriye sadece dış duvarları kalmış. Yeşillikler arasında, harabe şeklindeki bu tarihi duvarlar, gizemli bir hava yaratmıyor değil.1922 yıllarına kadar ayakta olan bu yapının şimdi bu hale gelmesi oldukça üzücü.

Always a nice hiking historical location.Unfortunately, visitors trash the place. The efforts of the city or the locals can go only so much to clean the area.

@yoldakiizlerKapıdağ Yarımadası doğal güzelliği ile birlikte zengin bir tarihi geçmişi var. Ada iken bile antik bir şehre sahipmiş. Daha sonra da doğal liman olmasından dolayı her zaman yerleşim yeri olmaya devam etmiş. Osmanlı döneminde daha çok Rumların yaşadığı yarımada da 1895 yılından 99 odalı görkemli bir manastır inşa edilmiş. Mübadele sonrası 1922 yılında terk edilen manastır ağaçların arasında kaybolmuş.Öyle ki ikinci fotoğrafta görüldüğü üzere mahzene inen merdivenleri yutan bir ağaç bulunmakta. Manastırın bir duvarını ise sanki ağaçlar düşmesin diye destek olmakta. Yakın bir zamanda yapılmış olmasına rağmen terkedilmişliğin hüznü ile kendini doğanın ellerine bırakmış sanki .

Please be sure that your car is capable to handle the road with many rocks that you have to go over to reach to the monastery.

Nice, but there is nothing else around

This ruines looks like they come from a dark fairytale. People abandoned them long time ago and now nature rules here. Mighty trees, ferns and lichens shaded rocks. Im sure, driads and elves are somewhere around.

19th century remainings of a great orthodox church in the middle of the Kapidag (Kyzikospeninsula. Once a year praying service by Istanbul orthodox church officers.

Wonderfull

Worth the visit. Road isn’t easy and signs are not clear, but once you find it, you will like it.

Wonderful place

Super

Nature and history. History midst of the forest. Simply amazing